İç huzuru kaybetmemizin birden çok sebebi olabilir. Zaten modern zaman bu huzuru bizden alıp götüren faktörleri tek başlık altında toplamaktadır. Cinsiyet ayrımı gözetmeksizin ev, iş, aile gibi kavramlar arasına sıkışıp kendi benliğimizi keşfetmeyi bıraktığımız için huzur artık bizim için ulaşılmaz bir liman gibi görünmektedir.
Aslında durum böyle olmayabilir! Her durumda bir çıkış yolu olduğunu süreli olarak kendinize hatırlatmalısınız. Özellikle biz değişim istedikçe psikolojik yapımız da yaşam tarzımız da bu değişim isteği etrafında şekillenecektir. Ne olursa olsun bu hayatın her anının tadını çıkarmalıyız. Siz de bir anne bir birey olarak hayatın boşuna akıp gitmesine izin vermemeli ve sizi hayata bağlayacak nedenlere sıkıca tutunmalısınız.
Hayata Sıkıca Tutunun
Hayatınızda bir amacınız olursa bu amaç yolunda attığınız her adım sizi hem daha huzurlu hem de daha sağlıklı olmaya yönlendirecektir. Hayata tutunmanın en kolay ve güzel yöntemlerinden biri aslına bakılırsa yaşanılan yerin tutku ile sevilmesidir.
İnsan yaşadığı yeri sevmezse nasıl daha mutlu ve daha sağlıklı olabilir ki? Yaşadığınız yerin çok büyük ya da çok güzel olması gerekmiyor asıl önemli olan sizin orda mutlu olup olmadığınız! Başka kişilerin dediklerini umursamamayı öğrenmelisiniz. Bazen dışarıdan gelen yorumlar sizin için çekilmez bir dünya meydana getirebilir. Hayatınızın odak noktasına kendinizi koyun ve kararlarınızı tavırlarınızı buna göre belirleyin.
0 Yorumları