zayıflamayı kolaylaştıran taktikler, Diyetisyen denince akla ilk gelen isimlerden olan Berrin Yiğit, geçtiğimiz günlerde bir blogda yazısını paylaştı. Kolay kilo verme adına önemli bilgiler sunan Yiğit’in önerilerinin sizlerin de büyük işinize yarayabileceğini düşündük ve aşağıda yazıyı sizlere aktardık. Berrin Yiğit’e göre ne yediğiniz değil, ne kadar yediğiniz önemli. İşte yazının tamamı.

Kazanmak isteyenlerin çıkmaz sokağı yeterli ve dengeli beslenmedir.

Çekeceğin zorluklar işin parçası, bundan zevk al, seni doğru sona götürecek doğruları bilip, hayata geçirip bunu alışkanlık haline getir lütfen. Kısa adımlarla hızlı yol almak için kurallarını değiştirmenin vaktidir. Stokçu olmayın haftada 1-2 kez pazardan alışveriş yapın. Bu sayede hazır gıda yeme riskini ciddi oranda düşürürsünüz. Diyet listelerinde maceracı olun, farklı alternatif proteinler bulun, yemekleri sağlıklı kalmak şartıyla süsleyin. Ne yediğinizin değil ne kadar yediğinizin önemli olduğunu bilin. Tarladan, çatala gelene kadar geçen hem üretim aşaması doğallıktan uzaklaştırır. Gıdaları az işlenmiş hatta çiğ halleriyle beslenmeye gayret edin. Ölümsüz gıdalardan uzak durun. Restoranlarda muhtemelen daha yağlı, tuzlu, kalorili yersiniz ama yine de fabrikada pişenlerden daha doğaldır.

Gerçek yemek yiyenin kalori derdi yok

.Toksinlerden uzak vücut başının çaresine bakar.

Et ürünleri sebzelerinizin garnitürü olsun.

Günde ortalama 400 kaloriyi içeceklerden alıyoruz, bu yıllık 10 kaşık şekeri fark etmeden tüketmek demektir, o zaman en iyi içecek sudur. Süte renk vermeyen mısır gevrekleri tüketin. Çevrenizdeki kışkırtıcı yemek tuzaklarına düşmeyin. Örneğin; benzin istasyonları artık benzinden çok içerdeki atıştırmalık satışlarından para kazanıyor, markete aç karna giderseniz aklınızda yokken eve bir dolu muzur atıştırmalıkla dönebilirsiniz, ya da pizzanın yanında gelen promosyonları sadece gördüğünüz için yersiniz.

Öğle yemeği sonrası kısa uyku, akşam yemeğinden sonra kısa yürüyüş iyidir.

Küçük boy sipariş vermek ya da küçük tabaklar kullanmak %22 daha az yemeye neden olur. “Açlık en iyi sostur.” demiş Cervantes. Ama ben bunu kıvamında olanı olarak değiştirmek istiyorum. Yani her aklına geldiğinde yemektense çok acıkmadan biraz mide gurultusu iyidir. Daha mutlu, uyanık hissedebileceğin gibi yemeği sende sahte açlıklardan ayırabilirsin. Bir elma yemek çekici gelmiyorsa bil ki yeteri kadar aç değilsindir. Duygusal yemek geri ödeme faizi yüksek kredi gibidir. Önce iyi gelir, sonra yorar üzer. Fazla ve rafine yemek, sonradan pahalıya patlayacak bir anti depresandır. “Hahsa Hachi bu “%80 doyunca yemeği bırak derler Japonlar.Ayurvedik tıp ise %75 doygunlukla durmayı önerir.

Hazreti Muhammed ise üçte bir toklukla sofradan kalkmayı öğütler. Yani %67-80 tokluk ideal öngörülür.

Önemli olan doymak, tatmin olmak değil. Çünkü gözün doymadan çok önce ihtiyaçların karşılanmış olacaktır. Sofraları süsleyen güzel bir demet çiçek, beyaz bir masa örtüsü yemeği iki kat lezzetlendirir. Karnına yağ olarak gitmesindense, çöpe gitmesi daha iyidir, korkmayın yemek arkanızdan ağlamaz. Daha da güzeli ne kadar yiyeceğini bilip o kadarını almak israftan kaçınmaktır. Çünkü tabağını ne kadar doldurursan o kadarda fazla yersin. Doymuş değil fazlasıyla yemiş olursun. İşte tüm bu adımlarla değişime teker teker başlayıp iştah kontrolü, beslenme disiplini geliştirerek sağlıklı, formda ve fit bir yaşam sizi bekliyor.


admin

0 Yorumları

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

appnexus



Facebook Paylaş

Etiketler