Yaşa göre estetik, Estetiğin tıbbın gelişimi ve fiyatların düşmesiyle birlikte biz bayanlar tarafından daha çok ve sık tercih edildiği kesin. Bayanların yanı sıra erkeklerin de fazlasıyla estetik yaptırdığını da ayrı bir parantez içerisinde belirtelim. Genelde yapılan estetik operasyonları bölgesel oluyor. Bir arkadaşımız burnunu düzeltmek isterken bir başkası da çenesini düzeltmek isteyebilir. Bazı operasyonlarda da tüm yetki doktora bırakılıyor ve tüm yüz baştan aşağıya değiştirilebiliyor. Ancak estetik konusunda özellikle yaşa fazlasıyla önem vermelisiniz.

Biz de bu yazımızda sizler için yaşa göre estetik konusunu inceledik ve bu alanda nelere dikkat etmeniz gerektiğini aşağıda yaşlara bölünmüş liste halinde sunduk. Genç yaşlarda en çok burun estetiğinin yapıldığı görülürken yaş ilerledikçe göz etrafı estetik operasyonlarında da artış yaşanıyor.

20’lı 30’lu yaşlarda (gençlik yılları) 
Kişinin yaşıyla beraber değişen imajında gençlik yıllarında ona rahatsızlık verecek konu yüzüyle ilgili detaylardır. 20’li 30’lu yaşlarda en sık burun operasyonu yaptırılır. Meme problemleri yine bu dönemlerde sık yaşanır. Küçük veya büyük meme sorunu genç kızların psikolojisini hatta bel sağlığını olumsuz yönde etkilediği için gençlik dönemlerinde bu sorunların çözümü şarttır.

30’lu 40’lı yaşlarda estetik
Yaş evlilik çağını geçip orta yaşa doğru ilerledikçe kadın için vücut imajı daha çok ön plana çıkar. Doğumda karında sarkma, hamilelikte alınan kiloların verilememesi, memede sarkma, meme büyük veya küçüklüğü 30’lu 40’lı yaşların sorunudur… Her 100 kadının 80’inin memesinde problem vardır. Ya büyüktür ya küçüktür veya sarkmıştır. Tüm bu durumlar vücut imajı ile ilgili olarak kişiyi direkt sarsar ve ciddi bir sorun oluşturur. Bu yaşlarda bu sorunların çözümü için geç kalınmaması gerekir.

40 ve üzeri yaşlarda estetik
İleri yaşlarda kadınlarda özellikle yüz ile ilgili problemler ön plana çıkar. Göz kapakları sorunların ilk sırada yer alır. Çünkü kırklı yaşlarda artık göz kapakları sarkmış ve torbacıklar oluşmuştur. Bu da otomatik olarak kadına yorgun- bitkin- üzgün bir ifade verir. ”Uykudan yeni mi kalktın, ağladın mı, neyin var, ne oldu, niçin kötü bakıyorsun, niye üzgün görünüyorsun” insanların ortak sorusudur. Bu sorular kişiyi rahatsız eder. 50 yaşına geldiğinde ise yüzdeki sarkma, kırışıklıklar ve çukurluklar ön plana çıkar. Bu noktada yüzü germek, doldurmak, kırışıklıkları azaltmak gerekir. Bu işlemler için cerrahi uygulamalar ön plana çıkabilir. Hasta eğer korkuyorsa, endişesi varsa cerrahi müdahaleyi aktif olarak düşünmüyorsa ilk etapta botoks veya iğnelerle dolgular yaparak çukurluklar doldurulabilir. Ciddi bir sarkıklık varsa ki bu da 60’lı yaşları içerir. Hastanın yüzünüzdeki yıpranmışlığı, zamanın alıp götürdüklerini yeniden geri vermenin tek çaresi yüzü germektir.

Burada unutulmaması gereken nokta; zamanın alıp götürdüğü güzellikleri doğru ellerde ve doğru ekiple geri kazanma şansının olduğunu bilmektir.


admin

0 Yorumları

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

appnexus



Facebook Paylaş

Etiketler